#SokaktayımYanındayım: Yaşam Nöbeti

AKP ve küçük ortakları tarafından yıllar sonra yeniden TBMM gündemine getirilen, sokakta yaşayan köpeklerin toplatılıp tecrit edilmesini ve barınaklarda öldürülmesini öngören katliam yasa tasarısının Tarım Komisyonu’nda görüşüleceğinin açıklanmasının hemen ardından, toplantının yapılacağı tarih olan 23 Mayıs’ta, İstanbul Beşiktaş’taki İskele Meydanı’nda hayvan hakları savunucularıyla beraber toplanarak #SokaktayımYanındayım sloganıyla direnişimizi başlattık.

Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi’nin İstanbul’dan yaptığı yaşam nöbeti çağrısını takiben Ankara’da Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi’nin ve gönüllülerimizin, Antalya’da Antalya Vegan Platformu’nun ve Alanya’da Alanya Vegan Topluluğu’nun eşzamanlı gerçekleştirdiği nöbetler, Alanya hariç her gün aynı noktalarda devam ediyor: Beşiktaş İskele Meydanı, İstanbul (18:30-20:00); Sakarya Caddesi, Ankara (18:30) ve Attalos Meydanı, Antalya (19:00). Alanya ise aralıklı olarak Atatürk Anıtı’nda nöbetleri sürdürüyor.

Nöbetlerimizde kamu idaresinin etik dışı ve kanun dışı uygulamalarını ifşa ederken, aynı zamanda hayvanlara ve hayvan hakları savunucularına yönelik örgütlü nefret inşası karşısında halkın isyanını, hayvanlarla beraber yaşama isteklerini ve “öldüren değil, yaşatan ve yaşam hakkını gözeten yasa” çağrılarını TBMM’ye ulaştırmayı amaçlıyoruz.

Sokakta yaşayan köpekleri toplayıp kapalı alanlara kapatarak hapsetmeye ve onları kapalı kapılar ardında öldürmeye çalışanlara karşı her gün, köpeklerle paylaştığımız sokaklarda olmaya, faillere karşı eylemler düzenlemeye devam edeceğiz. Tecrit ve katliam yasa tasarısı meclisten geri çekilene kadar her gün sokaktayız, dostlarımızın yanındayız!

Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin.

Siz ne yapabilirsiniz?

  • Siz de İstanbul, Ankara, Antalya ve Alanya sokaklarında tecrit ve katliam yasa tasarısı meclisten geri çekilene kadar her gün devam eden yaşam nöbetlerimize katılabilirsiniz.
  • Üyesi veya gönüllüsü olduğunuz hak temelli tüm sivil toplum kuruluşlarını ve meslek örgütlerini, gerek nöbet ve eylemlerimizde, gerekse sosyal medyada bizimle birlikte #SokaktayımYanındayım demeye davet edebilir, katılım ve katkıları için harekete geçirebilirsiniz.
  • Sanatçıysanız nöbet alanlarımızda şiirleriniz, müziğiniz, dansınız ve resimlerinizle performanslar gerçekleştirerek hayvanların sesini duyurmamıza yardımcı olabilirsiniz.
  • Kendi ilçenizde ve ilinizde nöbet ve eylemler düzenleyerek yüzyıllardır mahalle sakini olan köpeklerin özgürce yaşama hakkını ve beden dokunulmazlıklarını savunabilirsiniz.
  • Sosyal medyada duyuru ve çağrılarımızı paylaşarak daha fazla kişiye ve farklı kesimlere ulaşmamızı sağlayabilir, yaygın devlet destekli dezenfermasyona karşı meslek örgütleri aracılığıyla paylaştığımız uzman görüşlerini geniş kitlelere ulaştırmamıza yardımcı olabilirsiniz.
  • Hazırladığımız bu el ilanını bastırıp okulda, iş yerinde, kafe ve restoranlarda dağıtarak ve toplu ulaşım araçlarına bırakarak nöbet alanlarımıza katılımı artırabilir, sesimizin hep birlikte daha güçlü çıkmasını sağlayabilirsiniz.
  • Eylem ve nöbetlerimize çeşitli sebeplerle katılamıyorsanız, hazırladığımız bu afişleri bastırıp evinizin pencerelerine, dükkanlarınıza, kafe ve restoranlara asarak sokakta yaşayan dostlarımızı faillere teslim etmemekte kararlı olduğumuzu bu şekilde gösterebilirsiniz.
  • Yurttaşlık haklarınız çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) başvuru sayfasında bilgilerinizi doldurduktan sonra “Yönetime Katıl” butonunu seçip “Sokak Hayvanları” seçeneğine tıklayarak İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi avukatlarından Umut Yıldız’ın hazırladığı bu metni kopyalayıp ilgili alana yapıştırıp gönderebilirsiniz. Bu sayede; sokakta yaşayan hayvanların kısırlaştırılıp aşılanıp yerine bırakılması gerektiğini, yani mevcut kanunun 6. maddesinin değiştirilmemesi ve uygulanması gerektiğini vurgulamış, köpeklerin toplatılarak ölüm kamplarına hapsedilmesine ve ‘uyutma’ kılıfı altında katliam yapılmasına karşı sesinizi iletmiş olacaksınız.
  • Sosyal medyada yaptığınız tüm paylaşımlarda Recep Tayyip Erdoğan, İbrahim Yumaklı ve Bahadır Yenişehirlioğlu başta olmak üzere siyasi partilerin genel başkanlarını, il-ilçe belediye başkanlarını etiketleyerek #SokaktayımYanındayım diyebilir, köpekleri hayvan düşmanlarına vermeyeceğimizi beyan edebilirsiniz.

Sokaktayım, Yanındayım: Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi Basın Açıklaması

23 Mayıs 2024

Basına ve kamuoyuna,

Cumhurbaşkanlığı, AKP, iktidarın küçük ortakları olan gerici siyasi partiler ve Tarım Bakanlığı tarafından öne sürülen “tecrit ve katliam odaklı” yasa tasarısına karşı, sokakta yaşayan köpekleri, yani mahalle sakinlerimizi savunmak için buradayız, tek bedeniz.

“Ötenazi, uyutma, doğal yaşam alanı, Avrupa modeli” gibi yumuşatılmış ifadeler ile sokakta yaşayan köpeklerin ömür boyu hapsedilmesine ve öldürülmesine yönelik “etik dışı ve kanun dışı” uygulamaları protesto etmek, hayvanların yalnız olmadığını haykırmak için buradayız.

Yüzyıllardır köpeklerle paylaştığımız bu sokaklarda, dostlarımızın yanındayız!

 “Artık yeter” demek için yine sokaklardayız. Çünkü;

Hayvanlarla birlikte içine çekildiğimiz nefret örgütlenmesi yeni değil. 2000’li yılların ortalarından bu yana sokakta yaşayan hayvanları toplamak, hapsetmek ve öldürmek için hep aynı tehditle karşı karşıya bırakılıyoruz. Yıllardır ismini hak etmeyen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun “kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat” ilkesini temel alan 6. maddesini delmek isteyen Tarım ve Orman Bakanlığı’yla ve iktidar partisiyle -tabiri caizse- “daimi bir mücadele içindeyiz”. Hayvanları ve haklarını korumakla yükümlü olanlar, bizzat onları yok etmeye ve suç işlemeye devam ediyor! Halkın oylarıyla seçilmiş vekiller, bizzat bizi kutuplaştırmaya ve halkın hassas dengelerini bozmaya devam ediyor!

Toplumsal huzura ve barışa zarar veren bu suni gündemleri ise; taraflı medya kuruluşlarını, yandaş gazetecileri ve parayla tutulmuş trol çetelerini devreye sokarak yapıyorlar. Bireysel silahlanmayı hedefleyen, provokasyon ve dezenformasyonla köpekleri ve yaşam savunucularını canavarlaştıran ama bir türlü kapatılmayan sözde dernekler de, adeta sözcülük yapıyor.

Yetkililer, Türkiye’de ekonomik, sosyal ve kültürel başka hiçbir “hayati”, hatta “ölümcül” sorun yokmuş gibi, kendi sorumsuzluklarını, suçlarını, ihlal ve ihmallerini örtmek için hayvanları ve hayvan hakkı savunucularını hedefe koyuyorlar.

Artık yeter! 

  • 20 yıldır kanunda yer alan yükümlülüklerini yerine getirmeyen, yani hayvanları kısırlaştırmayan, besleme, bakım ve rehabilitasyonlarını yapmayan, onları başka ilçelere, ormanlara, çöplüklere atan ve popülasyonun artmasına sebep olan belediyelerin suçunu köpeklere atamazsınız. 
  • Hissiz birer eşyaymış gibi, hayvanların kataloglardan, internetten, merdivenaltından yasal ve yasadışı üretimine, satışına ve ticaretine izin verip hayvan terk etme fiillerine caydırıcı cezalar getirmeyen yasa yapıcıların sorumluluğunu köpeklere yıkamazsınız.
  • Barınaktan hayvan sahiplendirme bilincini aşılamayan, hayvanlarla beraber yaşamanın yükümlülükleri konusunda sistemli bir şekilde farkındalık ve eğitim çalışmaları yapmayan yerel ve merkezi yönetimlerin yükünü köpeklere atamazsınız.
  • Halihazırda yasalara aykırı şekilde işleyen dev “toplama merkezlerinin” ihalelerine ve inşaatlarına halkın vergileriyle binlerce dolar harcayan ve bu tesisleri “ölüm kampları” şeklinde kullanan belediye başkanlarının rant hırslarını köpeklerden çıkaramazsınız.
  • Geçici bakımevlerinde ve toplamalar sırasında hayvanlara yönelik şiddet ve işkence fiillerinde bulunan belediye çalışanlarının, veteriner hekimlerin ve emri veren belediye başkanlarının “soruşturma engeline takılmadan yargılanmasına” engel olan iktidarın ve siyasi partilerin ellerindeki kanı köpeklere bulayamazsınız.
  • Hayvana zulmedenlere “yatarı olmayan, ertelenebilen, iyi hal indirimi uygulanan ve para cezasına çevrilebilen” caydırıcılıktan uzak göstermelik hapis cezalarını, “devrim gibi yasal düzenleme” güzellemesiyle sunan vekilleri, katilleri aramıza salan cezasızlık sistemini köpeklere karşı kullanamazsınız. 

Yapmanız gerekenlerin hiçbirini yapmayıp hayvanları hedef gösteremezsiniz! Yok etmeye çalıştığınız milyonların hak ve adalet anlayışı, beraber yaşamayı nesilden nesile aktarmaya devam eden kültürel kodlarımız buna izin vermeyecek.

Sokaktaki dostlarımızı öldürmeyi hedefleyen tecrit ve katliam tasarısı meclisten geri çekilene kadar her gün sokaklarda olacağız. Etik, bilimsel ve yaşam hakkından taraf olan tek çözüm kısırlaştırmak, yerinde yaşatmak, üretim ve satışı yasaklamaktır.

Türkiye çapındaki tüm yaşam savunucularını, dostlarımızla paylaştığımız sokaklarda varlık göstererek diğer il ve ilçelerde de direniş ve eylemler başlatmaya çağırıyoruz. 

Yarın ve her gün gelin, hayvanlar için tek ses olalım: Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin!  

Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi