Veteriner hekimler: “Biz önlüklerimizi yaşatmak için giyiyoruz ve yalnızca bunun için giyeceğiz”

#SokaktayımYanındayım direnişimizin 32. gününde hayvanların özgür yaşam hakkını savunan veteriner hekimler Ankara’daki nöbet alanımızda hepimize güç verdi. Meslek yeminini unutmayan, hastalarını “sahipli ve sahipsiz” olarak ayırmayan tüm veteriner hekimleri nöbet alanlarımızda bugün ve her gün hayvanlarla ve bizimle dayanışma göstermeye davet ediyoruz.

Veteriner hekimlerin bildirisi

Yaşamdan yana olan veteriner hekimler olarak açıklamamızdır.  

Bizler hayvanların sağlığını korumak, daha iyi şartlarda yaşamalarını sağlamak için çalışan veteriner hekimleriz. Hastalarımızı yaşatmak ve haklarını korumak için bu mesleği yapıyoruz. Hayvanların en temel hakları olan yaşama, beslenme, barınma ve acı çekmeme haklarını savunmayı ilke edinmiş veteriner hekimler olarak sesleniyoruz! 

5 yıl süren eğitim hayatımızda sorunlarını, hastalıklarını anlatamayan hastalarımızı anlamayı, en doğru yaklaşımı öğrenmeyi ve benimsemeyi, doğru tedaviyi uygulamayı ve tüm bunları yalnızca hastalarımızın çıkarlarını gözeterek gerçekleştirmeyi öğreniyoruz. Fakültelerde bize aktarılan bilgilerin üstüne biz etik değerlerimizi de ekliyoruz. Biz hayvanları yaşatmak için çalışıyoruz. Bazen günler, geceler boyunca iyileşmeleri için uğraşıyoruz, kayıpları ile yıpranıyor ama bir başkasının iyi olma ihtimaline tutunarak devam ediyoruz. 

Her karşılaştığımız hayvanı tanıyor, anlıyor ve görüyoruz. Hastalarımızın acı çekebildiğini, iletişim kurabildiğini, hissedebildiğini bilerek mesleğimizi icra ediyoruz. Hayvanların haklarının korunmadığı bir ülkede mesleğimizi icra etmenin onları korumaya yetmeyeceğini biliyor ve bu alanda da mücadele etmenin gerekliliğine inanıyoruz.

Bizler onların yaşaması için çalışırken, bu ülkede sokakta yaşayan köpeklerin toplatılması, hapsedilmesi ve öldürülmesi gündeme getiriliyor. Yaşamdan yana olan, yaşatmak için çabalayan ve onları tanıyan veteriner hekimler olarak tüm bunları öfkeyle takip ediyoruz.

İnsanların kendilerini diğer türlerden üstün görmesine, bu üstünlüğün bir sonucu olarak “hapsetme, öldürme” haklarının olduğunu düşünmelerine öfkeliyiz.

Yıllardır bizleri sürece dahil etmeyen, hiçbir sorumluluğunu yerine getirmeyen, teklif edilen hiçbir işbirliğini kabul etmeyen tüm yönetimlere öfkeliyiz.

Dünyayı paylaştığımız, aynı mahallede yaşadığımız köpeklerin vahşice toplatılacağını, sahiplendirilmeleri için tamamen gerçek dışı bir süre tanınıp, bu sürenin sonunda sahiplendirilmeyen köpeklerin öldürüleceğini konuşabilen herkese öfkeliyiz. 

Bizler, kendi başarısızlıklarının bedelini başka canlılara ödetmeye çalışan her zihniyete öfkeliyiz ve bu zihniyetin karşısındayız!

Öldürmeyi masum, makul göstermek adına “ötenazi, uyutma” kelimelerini kullanmanızı kabul etmiyoruz. 

5996 sayılı kanunun 9. Maddesinde hayvanlara ötenazi yapılmasının veteriner hekim tarafından karar verilebileceği durumlar açık bir şekilde belirtilmektedir, tüm veteriner hekimler bu kanuna uymakla yükümlüdür. “Bir grup insanın rahatsız olması, öyle olmasını istemesi” gibi hiçbir durum bu sebepler arasında değildir ve asla olamaz. Bunu kabul etmiyoruz!

5199 sayılı kanunda ise tüm belediyelerin, yönetimlerin, kamu kuruluşlarının yapması gerekenler, sorumlulukları açık ve net bir şekilde belirtilmektedir. Yürürlükte olan kanunun gerekliliklerinin yerine getirilmemesinin sonuçlarını köpeklere yüklemenize izin vermeyeceğiz! 

Görevini yapmayan ve suç işleyen insanların sorumsuzluklarının cezasını sokakta yaşayan köpeklere kesmenize izin vermeyeceğiz!

20 yıldır geçerli olan kanuna uymayan kişi ve kurumlara verilmeyen cezaların, hayvan hakları için çalışan insanlara verilmesini, hukuksuz tutuklamaları kabul etmiyoruz!

Yıllardır görevini yerine getirmeyen ve buna rağmen bu şekilde geçimini sağlayan kişilerin, bugün bu sorumsuzluğun üstünü bir katliamla kapatmasına izin vermeyeceğiz!

Köpeklerin artan popülasyonu sadece insanlar üzerinden ele alınamaz. Kısırlaştırmak, aşılamak olayın öznesi olan köpeklerin sağlığı ve yaşam kalitesi için son derece önemlidir. Kısırlaştırma bireysel yaşayabilecekleri hastalıkları, kontrolsüz üremeleri önler ve popülasyonun sabit tutulmasını, gıdaya, suya, güvenli alana ulaşmanın kolaylaşmasını da sağlar. Veteriner hekimler tarafından kısırlaştırılan her köpek aşılanarak zoonoz olan ve olmayan hastalıklardan korunur ve bu hastalıkların yayılması da önlenir. 

Son günlerde bilimsel verilerden ve gerçeklerden uzak bir şekilde konuşulan, yazılan ve tartışılan kuduz hastalığını önlemenin tek yolu aşılamadır.

Kuduz hastalığı evcil ve yabani türlerde bulunan, zoonoz bir hastalıktır. Gündemde yanlış ifade edilen, ettirilen bir başka ifade ise “kuduz riskli teması olan kişi” sayısını “kuduz tanısı konulan kişi” sayısı gibi gösterilmesidir. Sokakta ya da evde yaşayan, aşılı ya da aşısız fark etmeksizin herhangi bir kedi/köpek tarafından deri bütünlüğü bozulacak şekilde bir darbe alındığında (ısırma,çizme) başvurulan hastanelerde kişiler, ilgilenen hekimin kararına göre, sistemlere “kuduz riskli temaslı” olarak kaydedilir ve kişiye profilaksi amacıyla uygulamalar yapılır. Sağlık Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre iddia edilenin aksine kuduz hastalığı ülkemizde artış göstermemektedir. Bilimsel ve güncel veriler ışığında sistemlere “kuduz riskli temaslı” olarak kaydedilen kişiler, kuduz hastalığına sahip olarak nitelendirilemez, bu şekilde bir algı yaratılamaz. 

Dolayısıyla özellikle sosyal ve basılı medyada sokakta yaşayan köpeklerin kuduz salgınına sebep olduğu iddiası güncel veriler ışığında asılsızdır. Eğer aksi yönde bir veri söz konusu ise bilimsel ve resmi bir şekilde açıklanmasını talep ediyoruz. Aksi halde yapılan hukuka aykırı ve bilim dışı söylemlere bir an önce son verilmesini bekliyoruz.

Bizler mesleğin, hayvanların hayatının içinde olan veteriner hekimler olarak asıl amacı sadece tedavi ve rehabilitasyon için kısa süreli kullanılmak olan barınaklara, sözde bakımevlerine köpekleri hapsetmenizi kabul etmiyoruz. Asılsız iddialar arkasına sığınarak, herhangi bir nedenle köpekleri öldürmenizi kabul etmiyoruz ve bunlara izin vermeyeceğimizi bildiriyoruz.

Bu metine imzacı olan mesleki etik ve deontoloji ile birlikte bilimsel, etik ve ahlaki değerlere bağlı kalan veteriner hekimler olarak sokakta yaşayan köpeklerin toplatılması, hapsedilmesi ve öldürülmesinin karşısındayız. Yaşam hakları için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz, katliamlara izin vermeyeceğiz.

Biz önlüklerimizi yaşatmak için giyiyoruz ve yalnızca bunun için giyeceğiz. Hapsetme ve katliam planlarınızın asla içinde yer almayacağız, katliamın karşısında, yaşamdan yana olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.

Yaşatmak için yemin ettik, korumak için birlik oluyoruz. Aksinin mümkün olmadığını düşünüyor ve tüm veteriner hekimleri yaşam hakkı için dayanışmaya davet ediyoruz.

Yorum bırakın