Bugün hukuk adına utanç verici iki karara daha tanıklık ettik: Eros’a dakikalarca işkence eden İbrahim Keloğlan hakkında iyi hal indirimi uygulanarak 2 yıl 6 ay hapis cezası ve yurtdışı yasağı kararı verildi. Badem’e tecavüz eden Ahmet Ayar’a ise 2 yıl 2 ay hapis cezası ve 8 bin TL para cezası verildi. Her iki kararda da failler serbest bırakılarak ödüllendirildi, yeniden aramıza salındı.
3 yılın altında kalan cezaların yatarı olmadığını biliyoruz. Bugün bir katil ve bir tecavüzcü daha aramıza geri bırakıldı. Bizler kamuoyu baskısı oluşturarak, davalara destek olarak tutuklanmalarını sağlamadığımız sürece, yaşamı tehdit etmeye devam edecekler.
Bu kararları kabul etmiyor, kınıyoruz!
Bir ülkenin adliyeleri katillerin, tecavüzcülerin özgürce terk ettiği binalara dönüşmüşse, o ülkede hiç kimse güvende değildir.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yaptığı açıklama şöyle: ”Verilen ceza, Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında bugüne kadarki en yüksek cezadır.” Bu cümle başlıbaşına, ülkenin adalet sisteminin çürüdüğünün özetidir. Şiddet sarmalının, adaletsizliğin sorumlularının bizzat temsil ettiği kurum ve iktidarın kendisi olduğuna delil niteliğindedir.
Katillerin, tecavüzcülerin korunduğu bir ülkede yaşamak zorunda değiliz. Bu adaletsizliğe boyun eğmeyeceğiz. Her zamankinden daha gür bir sesle hayvanların sesi olmaya, adaleti tüm türler için tesis edene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz!
Bugün Küçükçekmece Adliye Sarayı’nı hınca hınç dolduran, dayanışan hak savunucuları, orada olamayıp dava sürecini takip eden milyonlarız. Bu dayanışmayı büyütecek, hayvan haklarını anayasaya taşıyacağız!
Yarın Şila’yı kulübesinde yakan Ömer Faruk Baki’nin yargılanacağı Seferihisar’da görülecek olan davaya herkesi davet ediyoruz.
Eşit, adil, yaşanabilir bir dünya için Hayvan Hakları! 